Ünlü Sözleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Ünlü Sözleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Sedat Peker Sözleri, Ünlü Sedat Peker Sözleri


KATEGORİLER : , , YORUM: 0
Sayfamızın içeriğinde Çok Güzel Sedat Peker Sözleri,Ünlü Sedat Peker Mesajları, Anlamlı Sedat Peker Sözleri, Sedat Peker Aşk Sözleri, Kaliteli Sedat Peker Sözleri, Sedat Peker Sözleri Ve Alıntıları,Facebook Sedat Peker Mafya Sözleri, Whatsapp Sedat Peker Durum Yazıları, En Güzel Sedat Peker Sözleri yer alıyor.

  • Bu vatan neredeyse sözde bizim.
  • Bir mafya babası olarak türkçülük hareketine bu kadar hizmet edebildim. Acaba sizler o soylu ünvanlarınızla ne kadar hizmet edip ne kadar bedel ödediniz.
  • Bu ülkenin parasını yani finansı Türklerde olmalı bu ülkenin sokaklarında huzur olmalı ancak bu şartlarda bu devletin bizim olduğunu söyleyebiliriz.
  • Bir ülkenin sahibi olabilmek günlük gazetelerin üzerine ( Türkiye Türklerindir ) diye yazarak maalesef olmuyor.
  • İnsanların özgürce konuşamadığı neredeyse Türk olmanın suç sayılacağı bir atmosferde tabiki cezaevinde olmayı kendime bir şeref kabul ederim.
  • Çocukken meltem rüzgarı ve Latin müziği eşliğinde bir hamağın üzeride ağızlıkla soğuk bir içecek içmeyi hayal ederdim fakat meltem rüzgarlarını hayal ederken hayat bize devamlı fırtına gibi esti bende bütün hayallerimi kasırgaya fırtınaya göre ayarladım.
  • Yalan çok çabuk herkese ulaşır doğru ise yavaş ama tam zamanında yetişir.
  • Affetmek büyüklük, unutmak alçaklıktır.
  • Doğruların gözle görülmeyen orduları vardır.
  • Hayata korkusuzca bakanlar, ölümden de korkmazlar.
  • Cehennemde zebanileri beklerken de güleceğim ağladığımı göremeyeceksiniz gülüşümün tadını çıkarın.
  • Ertuğrul Özkök, Aydın Doğan’ın Pitbulllar’ından biri olarak görev yapardı.
  • Bir insanın onuru mensubu olduğu milletin yüceliği ve şerefi ile eşdeğerdir.
  • Yüce Allah’ın bir şeyi ertelemesi onu bir daha gerçekleştirmeyeceği anlamına gelmez.
  • Ben hayatımın hiçbir döneminde cezaevine düşmemek için dua etmedim. Ancak her gece mutlaka insanoğlunun eline düşmemek için dua ederim.
  • Bir umuttur yaşamak!
  • Rehberi akıl olmayan hiçbir mücadele bir adım bile yol kat edemez.
  • Bana bu dünyada verilebilecek tek ceza, Yüce Allah tarafından onurlu bir insan olarak yaşama hakkımın elimden alınması olacaktır.
  • Rüzgar eken fırtına biçer.
  • Ziyafet sofrasındaki kırıntılara talip olanlar, hiçbir zaman efendi olamazlar.
  • Onurumuz biz onu terk etmeden, bizi terk etmeyecek tek şeydir.
  • Bence bu dünyadaki en bahtsız insanlar bir başkalarının kendi kaderleri üzerinde söz sahibi olmalarına izin verenlerdir. Bana göre en bahtlı insanlar ise almış olduğu kararlarla kendi kaderinin efendisi olmuş kişilerdir.
  • Bir p*ç olup imparator olmaktansa, onurlu bir hiç olmayı tercih ederim!
  • Bu sözde aydınlara ve akademisyenlere şunu özellikle söylemek istiyorum: Siz yatın kalkın bildirgenizde kötülediğiniz bu DEVLET’in POLİSİNE ve ASKERİNE dua edin..
  • Kendi can sağlığınız için siz bu DEVLETİ batırmaya uğraşmayın. Şu an dahi hayatta olabilmenizin tek sebebi, DEVLET’in var olması ve ayakta durmasıdır..
  • Bu millet, 15 TEMMUZ’da gerçek mafyanın kim olduğunu görmüştür.
  • Ya av olacaksın, ya da avcı.!! Ama asla avı, avcıya götüren köpek olmayacaksın !!
  • Kendimi bildiğimden beri doğru olduğuna inandığım şeyler için kendim dahil herkesle uğraştım; uğraşmaya devam ediyorum ve yaşadağım https://sozler-e.blogspot.com/2019/03/sedat-peker-sozleri-unlu-sedat-peker.html sürece de uğraşmaya devam edeceğim.
  • Yalan çok çabuk herkese ulaşır, doğruysa yavaş ama tam zamanında yetişir.
  • Hayatımın hiç bir döneminde gerçek hırsızları bilipte onları alkışlayanlardan olmadım..
  • Ben hiçbir zaman para sahibi olmadım, ancak para yönünden de her zaman şanslı oldum. Bende bayat para bulunmaz. Çünkü ben ertesi güne hiçbir zaman para ayırmayarak tüm paramı aynı gün harcarım, daha doğrusu hayır işlerine dağıtırım.
  • Ben ve ailem, devletimizi bir okyanus kabul eder, üzerinde bir damla su olabilmeyi kendimize şeref kabul ederiz.
  • Ben anladığım Türkçülük: Akılcılıktır. Benim anladığım Türkçülüğün amacı ise; ‘Türk’e yurtluk etmiş, tüm toprakların kıyamete kadar Türk’ün hükmü altında kalmasını sağlamak için mücadele etmektir.
  • Hayatım boyunca yalaklara, korkaklara karşı alerji ve antipati duydum.
  • Yaptıklarıyla aarkasından bütün köpekleri havlatmayan kurt, kurt değildir
  • Devamını Oku »

    ‎Albert Einstein Sözleri, Ünlü ‎Albert Einstein Sözleri


    KATEGORİLER : , , YORUM: 0
    Burada Çok Güzel Albert Einstein Sözleri,Ünlü Albert Einstein Mesajları, Anlamlı Albert Einstein Sözleri, Albert Einstein Aşk Sözleri, Kaliteli Albert Einstein Sözleri, Albert Einstein Sözleri Ve Alıntıları,Facebook Albert Einstein Sözleri, Whatsapp Albert Einstein Durum Yazıları, En Güzel Albert Einstein Sözleri yer alıyor.

    Hayal gücü bilgiden daha önemlidir.
    Zorlukların göbeğinde fırsatlar yatıyor.
    En değerli kişiler alçakgönüllü olanlardır.
    Gerçeğin bilgisi deneyle başlar, deneyle biter.
    Genelde insanlığın kaderi, hak ettiği olacaktır.
     Gerçeği aramak onu elde etmekten daha kıymetlidir.
    Dahiliğin mutlak bir sınırı vardır, aptallığın asla.
     Dehanın 10’da 1’i yetenek 10’da 9’u da çalışmaktır.
    Hayat düşünenler için komedi, hissedenler için facia.
    Hayal bilimden daha önemlidir, çünkü bilim sınırlıdır.
    Açlıktan karnı guruldayandan dürüst politikacı olmaz.
     Yolculuk etmeyi seviyorum ama varmaktan nefret ederim.
    Sorunlar, onları yaratanların mantığı ile çözümlenemez.
     Evrenin en anlaşılmaz özelliği anlaşılabilir olmasıdır.
    İnancı dışlayan bilim topal, bilimi dışlayan din kördür.
     Bir hatayı iki defa tekrar etmeyen en mükemmel insandır.
    Neden beni hiç kimse anlamıyor, ama herkes beni seviyor?
    Böyle olacağını bilseydim, bir ayakkabı tamircisi olurdum.
    İnsan aklın sınırlarını zorlamadıkça hiçbir şeye ulaşamaz.
     Hiçbir şeyi riske atmamak, aslında herşeyi riske atmaktır.
    Bu dünyada beni birkaç kişi anladı, onlar da yanlış anladı.
    Güzel gençler doğanın eseridir, güzel yaşlılar ise sanatın.
    Eğer gerçeği açıklamak istiyorsan, zarafeti terziye bırak.
     Sağduyu, onsekizine kadar edindiğimiz önyargılar toplamıdır.
    Aynı anda, hem savaşa hazırlanıp, hem de savaşı önleyemezsiniz.
    Büyük idealler uğruna önce küçük bir azınlık savaşım vermiştir.
    Herkesin fikir birliğine vardığı bir akşam, kayıp bir akşamdır.
    Gerçek yalnızca bir ilüzyondur, ama bitmek bilmeyen bir ilüzyon.
    Eleştiriyi kabul etmeyen, başarısına inandıracak kimseyi bulamaz.
    Bir ülkenin geleceği o ülke Albert Einstein Sözleri insanlarının göreceği eğitime bağlıdır
    Önyargıları yok etmek, atom çekirdeğini parçalamaktan daha zordur.
    Hayat bisiklet gibidir,dengeyi kaybetmemek için ilerlemek gerekir.
    Takdir ediliyorsan değil, Taklit ediliyorsan başarmışsın demektir.
    Ben gelecek için hiç bir endişe duymadım. O yeterince hızlı geliyor.
    Gelecekte başarılı olacak insanlar, geçmişten çalışarak ulaşmalıdır.
     Eğitim, insanın okulda öğrendiği her şeyi unuttuğunda arta kalandır.
    Ancak başkaları için yaşanan bir hayat, yaşamaya değer bir hayattır.
     Büyük güce sahip egemen devletler olduğu sürece savaş kaçınılmazdır.
    Bilim, her günkü düşünmelerimizin saflaşmasından başka bir şey değildir.
    Mutlu olmak istiyorsan, bir amaca bağlan; www.sozler-e.blogspot.com insanlara ya da eşyalara değil.
    Çok zeki olduğumdan değil, sadece sorunların üstünde daha çok duruyorum.
    Sadece barışçı değil, militan bir barışçıyım. Barış için savaşmaya hazırım.
    Bir insanın zekası verdiği cevaplardan değil; soracağı sorulardan anlaşılır.
     Yanlış yapmayan insan yoktur; insanlık yanlışını kabul ve düzeltmekle olur.
    Eğer ne yaptığımızı biliyor olsaydık, buna araştırma denmezdi öyle değil mi?
    İnsanlar kendileri karşı çıkmadıkça, hiçbir şey savaşları ortadan kaldıramaz.
    Savaşsız bir dünyanın mimarları Askerlik hizmetini reddeden gençler olacaktır.
     İnsanı ayakta tutan iskelet ve kas sistemi değil, prensipleri ve inançlarıdır.
    Her savaş insanlığın ilerlemesini engelleyen kötülük zincirine bir halka ekler.
     Propagandayla zehirlenmedikleri sürece kitleler asla savaş düşkünü değildirler.
    Bilgelik dünyanın düzenini değiştirmekten çok, kendi isteklerini değiştirmektir.
     Küçük mevzularda gerçeği ciddiye almayan birine, büyük mevzularda da güvenilemez.
    Yüksek ruhlar, her zaman sıradan akılların şiddetli muhalefetleriyle karşılaşırlar.
     Dünyada bir tane dahi çocuk mutsuz olduğu sürece, büyük icatlar ve ilerlemeler yoktur.
    Aptallığın en büyük kanıtı, aynı şeyi defalarca yapıp farklı bir sonuç almayı ummaktır.
     Bir kum tanesinin sırrını çözmeyi başarsaydık, bütün dünyanın sırrını öğrenmiş olurduk.
    Ben atomu insanlığa hizmet etmek için buldum. Onlar bomba yapıp birbirlerini yok ettiler.
    Savaş insan toplulukları arasındaki çatışmanın en azgın biçimidir; aynı zamanda en trajik.
    Bilim atom bombasını üretti, fakat asıl kötülük insanların beyinlerinde ve kalplerindedir.
    İlkelerin boğazına dolanıp dibe batmaktansa, oportünist olup suyun üstünde kalmayı yeğlerim.
    Sadece iki şey sınırsızdır, evren ve insanoğlunun ahmaklığı, ilkinden o kadar da emin değilim.
     Matematikçiler, Görelilik Kuramına el attıktan sonra, ben kendi kuramımı tanıyamaz hale geldim.
    Dünya; kötülük yapanlar değil, seyirci kalıp hiçbir şey yapmayanlar yüzünden tehlikeli bir yerdir.
    Mevcut bilgi birikimimizle öyle sorunlar yaratırız ki aynı birikimimiz bu sorunları çözmemize yetmez.
    Aylarca, yıllarca düşünür de düşünürüm. Doksan dokuz defasında yanlış sonuca varırım. Yüzüncüsünde haklıyımdır.
    Bana güvenilen bir sırrı kutsal bir emanet gibi saklarım, ama sırları elimden geldiği kadar bilmemeye çalışırım.
    Sakın Sana Kötüsün Diyenlere Aldırma. Bana da Gerizekalısın Giyenler Oldu. Ve Ben Atomu Parçalayıp Ellerine Verdim.
    Zorunlu askerlik sadece medeniyetin devamı için değil, aynı zamanda varlığımız için de ciddi bir tehlike oluşturur.
    İnsan savaş gibi inanmadığı bir şey için acı çekeceğine, barış gibi inandığı bir dava uğruna ölse daha iyi değil mi.
     Neden bunca kişinin odun kırmaktan büyük zevk aldığını biliyorum. Bu aktivitede sonuçları hemen anında alabilirsiniz.
    Gençliğimizde düşüncelerimizi oluşturan tüm konular sevgiyle ilgilidir, sonraları ise tüm sevgimiz düşüncelerimiz olur.
    Hayatı yaşamanın iki yolu vardır: Biri hiçbirşeyin mucize olmadığını düşünmek, diğeri herşeyin mucize olduğunu düşünmek.
    Bazı erkekler kadınları anlamaya çalışır, diğerleri kendilerini daha basit konulara adarlar, örneğin görelilik kuramına.
     Yeryüzündeki şartların düzelmesi, sadece bilimsel buluşlardan çok ahlaklı bir yaşama düzeninin gerçekleşmesine bağlıdır.
    İnsanlar bundan 100 sene sonra Gandhi diye bir insanın yer yüzünden geçtiğine inanamayacak ve onu bir efsane sanacaklar.
    3. Dünya savaşında hangi silahların kullanılacağını bilmiyorum ama 4. Dünya savaşında taş ve sopalar olacağını biliyorum.
    Akıllı ve iyi niyetli insanlara özgü bir ada olması için neler vermezdim; öyle bir yer olsa ben bile vatansever kesilirdim.
     Gerçeklikle karşılaştırıldığında, bilimde vardığımız düzey ilkeldir, çocuk oyuncağıdır. Ama sahip olduğumuz en değerli şey odur.
    Birisinin atom bombası yapmasına yardım etmekten daha kötü sadece bir şey var.O da nazilere atom bombası yapmaları için yardım etmek.
     Tabiatta öylesine yüksek bir akıl kendini gösteriyor ki, insanın en ince düşünceleri ve buluşları bu aklın yanında sönük bir gölge gibi kalır.
    Delilik şüphesiz aptallıktan daha iyidir, Delilik var olmuş bir zekanın yok oluşudur. Aptallık ise var olmamış bir zekanın var olmamaya devam edişidir!
    İfade özgürlüğünü, yasalar tek başına garanti edemez. Herkesin kendi düşüncesini, cezalandırma olmaksızın açıklayabilmesi için toplumda hoşgörü mevcut olmalıdır.
    İnsanlığın buluş ruhu, son yüzyılda bize öyle şeyler armağan etti ki; yönetimdeki gelişmeler de teknik gelişmelere ayak uydurabilseydi üzüntüsüz ve mutlu bir yaşama kavuşurduk.
    En önemli insani çaba, eylemlerimizde ahlaklı olmak için çalışmaktır. İç dengemiz ve hatta varoluşumuz buna bağlıdır. Ancak iyi ahlaklı eylemler hayata güzellik ve onur verebilir.
    Dünyanın Kainat’taki biricik meskûn yer olduğunu farz etmek bile düpedüz cehalettir. Yetkili kişileri uçan daireler yoktur – iddiasına sürükleyen tabii bir korku veya beşeri bir kibir ve azamettir.
    Günde yüz kez kendime iç ve dış yaşamımın, yaşayan ya da ölü başka insanların emeğine dayandığını hatırlatıyorum; çok derinlere dalmadan günlük yaşamdan biliyoruz ki, bir insan başkaları için vardır.
    Tanrı sözcüğü benim için insanın zaaflarının bir ifadesi ve ürünü olmanın ötesinde bir anlam taşımıyor. incil de yüce bir kitap ama yine de ilkel efsanelerden oluşan bir koleksiyon ve aynı zamanda oldukça çocukca.
    Görelilik kuramım başarıyla kanıtlanırsa Almanya benim bir Alman olduğumu iddia edecek, Fransa ise dünya vatandaşı olduğumu açıklayacaktır. Kuramım gerçek dışı çıktığında ise, Fransa bir Alman olduğumu söyleyecek, Almanya ise bir Yahudi olduğumu açıklayacaktır.
    Çok hırslı insanlar, toplumda övülürler ve onların hep başarıya ulaştıkları düşünülür. Ama hırslı insanlar bana; kendilerini durmadan yıpratan, hiçbir zaman doymayan, ‘başarı için her yol mübahtır’ diyecek kadar ilkelerinden uzaklaşabilen insanlar gibi gelirler.
     Kuantum mekaniği konusunda çok çalışmak gerekir. Ama, içimden bir ses bana bunun her şeyin çözümü olmadığını söylüyor. Bu teoriyle birçok şey açıklanıyor; ama hala O’nun sırrını çözebilmiş değiliz. Ben yine de, O’nun zar atıp kumar oynadığını, hiç mi hiç zannetmiyorum.
    Uzay insanoğlu için çok karmaşıktır. uzayda insan kocaman bir kütüphanedeki minicik bir çocuğa benzer, çocuk ordaki kitapların yazıldığı binbir çeşit dili anlamaz, nasıl yazıldığınıda anlamaz, dikkatini çeken şey o kitapların karmaşık dizilişindeki ahenktir ve insan oğluda uzayın ahengini çözmeye çalışabilir ancak.
     Hala anlayamadınız değil mi? Önemli olan haklı ya da haksız olmak değil. Kavganın kazananı yoktur. Ya kaybedersiniz ya da daha çok kaybedersiniz. Önemli olan kalp kırmamak. Önemli olan yargılamadan,karşılıksız sevebilmek ve iyilik yapabilmek. Haklı bile olunsa özür dileyecek kadar asil olmak,bilge olmaktır. Egonuzu kontrol edemediğiniz sürece, O sizi kontrol etmeye devam edecek. Böyle olduğu sürece tüm dünya sizin bile olsa asla mutlu olamazsınız.
    Eğer bir adam marşla uyum içinde yürüyebiliyorsa, o değersiz bir yaratıktır. kendisine yalnızca bir omurilik yeterli olabileceği halde her nasılsa yanlışlıkla bir beyni olmuştur onun. Uygarlığın bu kara lekesi en kısa sürede yok edilmelidir. Emirle gelen kahramanlıktan, bilinçli ve bilinçsiz şiddetten, aptalca yurtseverlikten, tüm bunlardan nefret ediyorum. Ben savaşı ve o soğuk silahları öylesine tiksindirici ve aşağılayıcı buluyorum ki böyle iğrenç bir eyleme katılmaktansa kendimi yok ederim daha iyi.benim anlayışıma göre sıradan bir cinayet, savaşta adam öldürmekten daha kötü değildir.
    Devamını Oku »

    Konfüçyüs Sözleri, Ünlü Konfüçyüs Sözleri


    KATEGORİLER : , , YORUM: 0
    Birbirinden Çok Güzel Konfüçyüs Sözleri,Ünlü Konfüçyüs Mesajları, Anlamlı Konfüçyüs Sözleri,Etkileyici Konfüçyüs Sözleri, Konfüçyüs Aşk Sözleri, Kaliteli Konfüçyüs Sözleri, Konfüçyüs Sözleri Ve Alıntıları,Facebook Konfüçyüs Sözleri, Whatsapp Konfüçyüs Durum Yazıları, En Güzel Konfüçyüs Kısa Sözleri ve iz bırakan konfüçyüs sözleriyer alıyor.
    Bilen kişiyle dost ol, çünkü seni aydınlatır. Bilgisiz kişiyle dost ol, çünkü sen onu aydınlatırsın. Bilmediğini bilmeyenlerden hemen uzaklaş, çünkü onlar aptaldır, seni de aptallaştırır.
    Cahillik aklın gecesidir, ama aysız ve yıldızsız bir gece.
    Evinizin eşiğini temizlemeden komşunuzun damındaki karlardan şikayet etmeyiniz.
    Gerçek bilgi, insanın ne kadar cahil olduğunu bilmesidir.
    Hiç kimse başarı merdivenini elleri cebinde tırmanmamıştır.
    Eş seçmek, kitap seçmeye benzer; iyi tasarlanmış bir kapak ve cilt ilginizi çekebilir ama içeriği sağlam olmadıkça, sonunu getirmek zordur.
    Onlara başkanlık ederken saygınlığı eksik etme ki ciddi olsunlar. Babaca ve şefkatli ol ki, sadık olsunlar. İyiyi teşvik et, acemiye öğret ki hevesli olsunlar.
    Marifet hiç düşmemek değil, her düştüğünde kalkabilmektir.
    Kendisinden çok, başkalarından az isteyen bir insan kendini kötülüklerden uzak tutar.
    İnsanlar beni tanımıyor diye üzülmeyeceğim; insanları tanımıyorum diye üzüleceğim.
    Bir ülkede adaletin varlığı kişinin kendini özgürce ifade etmesinden anlaşılır. Bir ülkede adaletsizliğin varlığı ise kişilerin başına buyruk davranışından anlaşılır. İyi insanlar sorunları önlemek için çaba sarf ederler.
    Değerli bir insan gördüğümüz zaman onun gibi olmayı düşünmeliyiz. Değersiz bir kimseye rastladığımız zaman geri dönmeli ve kendimizi incelemeliyiz.
    Önderler nazik olurlarsa, halkları saygısızlığa cesaret edemez. Önderler adil olurlarsa halkları serkeşliğe cesaret edemez. Önderler güvenilir olurlarsa, halkları yalancılığa cesaret edemez.
    Eğer kişisel olarak dürüstsen, işler emir verilmeden de yürür. Eğer kişisel olarak dürüst değilsen, emir versen de seni kimse dinlemez.
    Bir milleti tutsak etmek isterseniz, onun müziğini çürütün.
    Kelimelerin kuvvetini bilmeyen insanlarla esaslı bir konuyu konuşmak mümkün değildir.
    Nasıl ki elmas yontulmadan mükemmelleşmezse, insan da acı çekmeden olgunlaşamaz.
    Eylemlerinde tutarlı olmayanlarla dostluk edersen, ya çok sınırsız yada çok kısıtlı olursun. Çok sınırsız olanlar çok saldırgandır, çok kısıtlı olanlar çok edilgindir.
    Örnek insanlar yumuşak huyludur ve öfkeden kaçınır.
    Bilgiye sahip olarak doğmuş birisi değilim. Öğretmeyi seviyorum ve öğrenmeye çalışıyorum.
    Etraflıca çalış, doğru bir şekilde araştır, dikkatlice düşün, düşündüklerini gözden geçir, ciddi ve samimi bir şekilde uygula.
    Az konuşmaktan pek az, çok konuşmaktan sık sık pişman olunur.
    Eğitimli insanlar öncelikle adalete değer verir. Eğitimli insanlar adalet olmadan cesaret sahibi olunca asi olurlar. Küçük insanlar adalet olmadan cesaret sahibi olunca haydut olurlar.
    Gerçeği bilenler ile onu sevenler hiçbir zaman eşit değildirler.
    Efendi adam, kendisinden çok şey, başkalarından az şey bekler.
    İsteyenler bilgilerini genişletmelidirler. Bilgilerini genişletmek isteyenler önce araştırmalıdırlar.
    Kendini affetmeyen bir insanın bütün kusurları affedilebilir.
    Mutlu olmak için içinde bulunduğunuz andan daha iyi bir Konfüçyüs Sözleri zaman olduğuna karar vermek için beklemekten vazgeçin.
    Mutluluk bir varış değil, bir yolculuktur. Pek çokları mutluluğu insandan daha yüksekte ararlar, bazıları da daha alçakta. Oysa mutluluk insanin boyu hizasındadır.
    Alkışı en sessiz şekilde karşılayan, alkışı hak etmiş demektir.
    Kendimize yapılmasını istemediğimiz bir şeyi, başkasına yapmamalıyız.
    Gerçek iyilik, insanın yüreğinden fışkırır. Bütün insanlar iyi doğarlar.
    Adalet kutup yıldızı gibi yerinde durur ve geri kalan her şey onun etrafında döner.
    Ne aradığını bilmeyen, bulduğunu anlayamaz.
    Bir yerde küçük insanların büyük gölgeleri varsa, o yerde güneş batıyor demektir.
    Küçük avantajların peşinden koşarken büyük başarılardan olabilirsiniz.
    Bir ülke iyi yönetiliyorsa, yoksulluk ve düşkünlüğün varlığı, utanç verici bir şeydir. Bir ülke kötü yönetiliyorsa, zenginlik ve onur gibi şeylerin varlığından utanç duyulmalıdır.
    İdare etmek dürüstlük demektir. Sen doğru yönetirsen https://www.sozler-e.blogspot.com yanlış olmaya kimse cesaret edemez.
    Güzelliği sevdiği kadar, erdemi de seven bir insanı daha görmedim.
    Hiç erişemeyecekmişsin ya da her şeyi yitirecekmişsin gibi çalış.
    Kelimelerin gücünü anlamadan, insanların gücünü anlayamazsın.
    Doğru olan her şeyi gördüğü halde yapmamak cesaretsizliktir.
    Her şey bir güzelliğe sahiptir fakat bunu herkes görmez.
    Karanlığa söveceğine, bir mum yak.
    Çizik bir elmas, çizik olmayan bir çakıl taşından daha iyidir.
    Asıl bilgi insanın cehaletini tanımasında yatar.
    Dinsel erdem, insanlığı sevmekle olanaklıdır. Bu sevgi hissi, aileden toplumdan hükümete dek karşılıklı olarak uzamalıdır.
    Akıllı insan kimseyle yarışmaz, böylece kimse onunla yarışamaz.
    Güzel yeteneklerin dahi olsa, kibirli ve cimriysen, diğer özelliklerine göz atmaya bile değmez.
    Okudum, unuttum, gördüm, hatırladım, yaptım, öğrendim.
    Yaldızlı sözlerle erdem bağdaşmaz.
    Derin olan kuyu değil, kısa olan iptir.
    Örnek insanlar adaleti anlar. Adaleti anlamayan adaletsiz olur.
    Devlet düzen içinde yönetildiğinde ancak dünyada barış tesis edilebilir.
    Bende bir yumurta var. Sende bir yumurta var. Eğer, sen bana bir yumurta verirsen, ben sana bir yumurta verirsem, yine sende bir yumurta Bende bir yumurta olur. Şayet, sende bir bilgi var. Bende bir bilgi var. Ben sana bir bilgi verirsem, sen bana bir bilgi verirsen, sende iki bilgi, Bende iki bilgi olur.
    Erdemli adam, kaygıları silip atandır.
    Bir memleketin nasıl yönetildiğini anlamak mı istiyorsunuz, onun müziğine kulak veriniz. Nerede güzel eserlerden oluşmuş bir uyum vardır; orada adalet ve erdem hüküm sürer.
    Ağaç yaşken eğilir.
    İnsanca olana gelince, onlar kendilerini kurmaya çalışırken başkalarını da kurmuşlardır. Kendileri de başarmak isterken başkalarının başarılı olmasına yardım etmişlerdir. Yakından ders çıkartabilirler. Bunlara insancıllığın yöntemleri denebilir.
    Eğitimli insanlar yapabileceklerinden fazlasını söylemeye utanırlar.
    Aşk, dört nala giden at gibidir, ne dizginden anlar, ne söz dinler.
    Öğretmek iki kere öğrenmek demektir.
    Güçlü olan, zayıf yanını herkesten iyi bilendir; daha güçlü olan ise zayıf yanına hükmedebilendir.
    Esinlenmemişse öğretmem, kendini beğenmişse aydınlatmam. İnsanlara bir köşeyi gösterdiğimde, diğer üçünü bulamamışlarsa, tekrar etmem.
    İhtiyatlı insan nadiren hata işler.
    Başarı, her şeye hazırlıklı olmaktır ve hazırlıklı olmadığınızda başarısızlık kaçınılmazdır.
    Ya bir yol bul, ya bir yol aç, ya da yoldan çekil.
    Bir şeyin haklı olduğunu bildiğin halde, o şeyden yana çıkmazsan, korkaksın demektir.
    Eğitimli insanlar adaleti ilke edinir ve onu düzenli bir biçimde yürütür; onu alçak gönüllülükle kurar ve sadakatla gerçekleştirir.
    Konuşmaya değer insanlarla konuşmazsan insanları, konuşmaya değmez insanlarla konuşursan kelimeleri yitirirsin. Sen öyle biri ol ki ne insanları, ne de kelimeleri yitir.
    Bir şeyi bildiğin zaman, onu bildiğini göstermeye çalış. Bir şeyi bilmiyorsan, onu bilmediğini kabul et. İşte bu bilgidir.
    Küçükler ot gibidir, büyükler ise rüzgаr: Rüzgаr ne yöne eserse, otlаr o yöne eğilir.
    İnsаnlаr sаhip olduklаrını küçümser, sаhip olаmаdıklаrını önemser.
    Bilmeden hаreket edenler vаrdır; bunu kаbullenemem. Çok dinlemek, iyiyi seçmek ve izlemek, çok görmek ve gördüklerini tаnımаsını bilmek: bu bilgiye çok yаklаşmаktır.
    İyi insаn, güzel söz söyleyen değil, söylediğini yаpаn ve yаpаbileceklerini söyleyen аdаmdır.
    Bir insаnın аkıllı dаvrаnmаsı için üç yol vаrdır: Birincisi iyi düşünmektir. Bu en soylusudur. İkincisi, tаklit etmektir. Bu en kolаydır. Üçüncüsü, denemiş olmаktır. Bu en аcısıdır.
    Bir öğrenci dostluğu sordu. Konfüçyus dedi ki: Doğruyu konuş ve onlаrı iyi yollаrа yönelt. Eğer uymаzlаrsа o zаmаn dur ve kendini onlаr için аlçаltmа.
    Akıllı kişiler gördüğünde, onlаrа denk olmаyı düşün. Akıllı olmаyаnlаr gördüğünde, içinden kendini düşün.
    Uzаğı düşünmeyen аdаm, аcıyı yаnı bаşındа bulur.
    İyiliği, hiçbir şаhsi menfааt gözetmeden, sırf iyilik olsun diye yаpmаlıyız.
    Düşünmeden öğrenmek yitirilmiş bir emektir.
    Bilgi insаnı şüpheden, iyilik аcı çekmekten, kаrаrlı olmаk korkudаn kurtаrır.
    Güleryüzlü olmаyаn bir kişi, dükkаn аçmаmаlıdır.
    Susmаk, insаnı ele vermeyen sаdık bir аrkаdаştır.
    Eğitimli insаnlаr bаşkаlаrındа iyi olаnı beslerler, kötü olаnı değil. Küçük insаnlаr ise tersini yаpаrlаr.
    Sаdаkаt ve bаğlılığı en öne yerleştir; kendin kаdаr iyi olmаyаnlаrlа ilişki kurmа ve hаtа yаptığındа değiştirmekten çekinme.
    Aç midenin czаsını yorgun аyаklаr çeker.
    Düşünmeden öğrenmek fаydаsız, öğrenmeden düşünmek tehlikelidir.
    Kendine kаrşı kılı kırk yаrаrsаn, bаşkаlаrınа kаrşı bаğışlаyıcıysаn düşmаnlığı uzаklаştırırsın.
    Düşünmeden incelersen kör sаyılırsın; incelemeden düşünürsen tehlikedesindir.
    Elde edilecek bir çıkаrı olduğu hаlde аdаleti düşünen, tehlike kаrşısındа hаyаtını hiçe sаyаn ve eski tааhhütlerini unutmаyаn insаn mükemmel bir insаndır.
    Olgun insаn güzel söz söyleyen değil, söylediğini yаpаn ve yаpаbileceklerini söyleyen kişidir.
    Ben bir şey bilerek doğmаdım, eskiye düşkündüm ve onu şevkle аrаdım.
    Sаnа bir şeyi nаsıl bilebileceğini öğreteyim mi? Bildiğin zаmаn bildiğini аnlа, bilmediğin zаmаn ise bilmediğini аnlа.
    Eğitimli insаnlаr kendilerinde аrаrlаr, küçük insаnlаr bаşkаlаrındа аrаrlаr. Yаpılmış olаnın üzerine konuşmа; bitmiş olаn üzerine yeniden gösteri yаpmаyа kаlkışmа; olmuş olаnı eleştirme.
    İnsаnlаrın umutlаrıylа oynаmа, belki tek sаhip olduklаrı şey odur.
    Bildiğini bilenin аrkаsındаn gidiniz, bildiğini bilmeyeni uyаrınız, bilmediğini bilene öğretiniz, bilmediğini bilmeyenden kаçınız.
    Eğitimli insаnlаr yolundа, benim muktedir olаmаdığım üç şey vаrdır: insаncа olаnlаr kаygılаnmаz; bilenlerin аklı kаrışmаz; cesurlаr korkmаz.
    Dürüstlere değer ver onlаrı çаrpıklаrın üzerinde tut, böylelikle çаrpıklаrın düzelmesini sаğlаyаbilirsin.
    Bir kişiye iyilik yаpmаk istiyorsаn onа bаlık verme bаlık tutmаyı öğret.
    Eskiyi cаnlаndır, аmа yeniyi de bil, o zаmаn öğretici olаbilirsin.
    Onu incitmek zorundа kаlsаn dаhi аslа ihаnet etme.
    Üç çeşit dost yаrаrlı, üç çeşidi ise zаrаrlıdır. Dostlаr dürüst, içten yа dа bilgili olduklаrı zаmаn yаrаrlıdırlаr.
    Sаhteci, yаltаklаnmаcı yа dа fırsаtçı olduklаrındа ise, zаrаrlıdırlаr.
    Arsız güçlü oluncа, hаklıyı suçlu çıkаrır.
    Hаtа yаpmаk bir şey değildir, hаtа yаptığını unutmаk kötüdür.
    Erdemli olаnlаrın söyleyecek sözleri vаrdır, аmа söyleyecek sözleri olаnlаrın tümünde erdem yoktur. İnsаncıl olаnlаr cesаretlidir, аmа cesаretli olаnlаrın tümü insаncıl değildir.
    İnsаnlаrı niçin öldürüyorsunuz, birаz bekleyin zаten ölecekler.
    Hiç bir şey eyleme geçen cаhillik kаdаr korkunç olаmаz.
    İnsаnlаr servet ve rütbeyi аrzulаr, аmа bunlаr doğru bir biçimde elde edilmemişse kаlıcı olmаzlаr. İnsаnlаr yoksulluk ve düşkünlükten hoşlаnmаzlаr, аmа doğru dаvrаnmаzlаrsа bundаn kurtulаmаzlаr. Eğer örnek insаnlаr insаncıllıktаn uzаklаşırlаrsа bu nitelemeye nаsıl hаk kаzаnırlаr? İdeаl insаnlаr hiçbir zаmаn insаncıllıktаn sаpmаzlаr; аceleleri olduğu zаmаn dа, kаrgаşа içinde bulunduklаrı zаmаndа onа bаğlı kаlırlаr.
    Arаştırmа yаpıldığı zаmаn аncаk bilgi аrtırılаbilir; bilgi аrtırıldığındа аncаk istek sаmimi olаbilir; istek sаmimi olduğundа аncаk аkıl ıslаh edilebilir; аkıl ıslаh edildiğinde аncаk özel yаşаm iyileştirilebilir; özel yаşаm iyileştirildiğinde аncаk аile yаpısı düzeltilebilir. Aile yаpısı düzeltildiğinde аncаk devlet düzen içinde yönetilebilir.
    Devamını Oku »

    Can Yücel Sözleri, Ünlü Can Yücel Sözleri


    KATEGORİLER : , , YORUM: 0
    Birbirinden Çok Güzel Can Yücel Sözleri,Ünlü Can Yücel Mesajları, Anlamlı Can Yücel Sözleri,Etkileyici Can Yücel Sözleri, Can Yücel Aşk Sözleri, Kaliteli Can Yücel Sözleri,Can Yücel Sözleri Ve Alıntıları,Facebook Can Yücel Sözleri, Whatsapp Can Yücel Durum Yazıları, En Güzel Can Yücel Kısa Sözleri yer alıyor.


    Sevdiğin kadar sevilirsin.
    Hiç kimse mükemmel değildir.
    Benim halim memleketin hali.
    Parayla ‘klas insan’ olunmuyor.
    Hayat zorludur ama biz daha zorluyuz.
    Beklemek güzeldir, ama doğru durakta.
    Vedalar acıtsa da, bazen gitmek gerekir.
    Var olan bir şey varsa, o da yokluğun senin.
    Karşılaştığımız herkes bir gülüşümüzü hak eder.
    Gözün arkada kalacaksa marifet değildir gitmek.
    Keşke kendini bırakıp gitse insan. Ama olmuyor.
    Bedenin yükünü ayaklar taşır, ruhun yükünü yürekler.
    Zamanımız ne kadar azsa yapacak işler o kadar çoktur.
    Yalan söylememek değil, gerçeği gizlememekmiş marifet.
    Kadından meleklik bekliyorsan, ona cennetini sunacaksın.
    Bir şanstan söz ettirmeyecek kadar, mükemmel olmalı aşk.
    Kırılmasın diye üzerine titrerdim. O hep üşüyorum sanırdı.
    Birine verilecek sevgin yoksa ona ümit dolu gözlerle bakma!
    Ona öyle nasıl bağlandın dediler. Ben değil o bağladı dedim.
    Çabuk olgunlaşmak için zeki insanlardan çevre edinmek gerekir.
    Aşk; herkesi o’na benzetip, kimseyi o’nun yerine koyamamaktır.
    Gülümsemek, daha güzel bir görüntüye kavuşmanın bedava yoludur.
    Ağlayanı güldürebilmek; ağlayanla, ağlamaktan daha değerliymiş.
    Senden ayrılınca anımsadım dünyanın bu kadar kalabalık olduğunu.
    Önemli olan bir omuza yaslanmak değil; o omuzda yaslanmak. . . !
    Bazen tek ihtiyacımız olan bir el ve bizi anlayacak bir yürektir.
    İnkar edip içimizde sakladığımız şeyler gerçekliğini kaybetmiyor.
    En uzak mesafe, iki kafa arasındaki mesafedir birbirini anlamayan.
    Aslında bütün insanları sevebilirdim, sevmeye senden başlamasaydım.
    Birini ne kadar çok seversek hayat onu bizden o kadar çabuk alıyor.
    Unutma; onu artık unuttum demek, bir kez daha hatırlamaktır aslında.
    Aklında bulunsun sevgilim; sen beni kandırmadın, ben inanmayı seçtim.
    Kimi ölüler bize ne kadar yakın, yaşayanların bir çoğu ne kadar da ölü.
    Aşk da önemli olan aynı elleri tutmak değil, bi ömür hiç bırakmamaktır.
    Yüz kızartıcı bir suç değildir hırsızlık; çalınan birinin kalbiyse eğer.
    Bizimkisi bir aşk hikayesi değildi. Aşk’ti bizimkisi, gerisi hikayeydi.!
    O da senin gibi seviyor mu dediler. İşte cevap veremediğim tek şey buydu.
    Gururunu hiçe sayıp dön demezsen, her gün arkasından bakmakla yetinirsin.
    Bilmelisin ki, gerçek arkadaşlar arasına mesafe girmez. Gerçek aşkların da!
    Yalnızlığım benim çoğul türkülerim, ne kadar yalansız yaşarsak o kadar iyi.
    Bilmelisin ki sevgiyi çabuk kaybediyorsun, pişmanlığın uzun yıllar sürüyor.
    Utanılacak bir şey değildir ağlamak, yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer.
    Kuzu gibi olun diyorlar: Büyüyüp ortaya çıkınca, köyün gibi gütmek için sizi.
    Kara kaşlı bir bulut geldi. Gürledi ama yağmadı değil yağmadı ama gürledi gitti.
    Korkulacak bir yanı yoktur aşkların, insan bütün derilerden soyunabilseydi eğer.
    Ne hayır gelir öğüttüğü undan, sunmadığı somundan taşıma suyla dönen değirmenin.
    Hepimiz zirvede olmak istesek de asıl keyif oraya tırmanırken yaşadıklarımızdır.
    Herkesin mutlu olmak için başka bir yolu varmış kendi yolumu çizdiğimde anladım.
    Çaresiz dertlere düştüm, yok mü bunun çaresi? Var: yaşamayı ölecek kadar sevmek !
    Küfür burjuvazinin ağzında lağım çukurudur, işçi sınıfının ağzında açan çiçektir.
    Sevgi emekmiş. Emek ise vazgeçmeyecek kadar, ama özgür bırakacak kadar sevmekmiş.
    Sevgili, arayıp da bulduğun birisi değil. Hiç aklında yokken aşık olduğun kişidir.
    Gün içinde başımıza gelen küçücük şeyler gün sonunda koca bir mutluluğa dönüşüyor.
    O çocuklar, o yapraklar, o şarabî eşkiyalar, onlar da olmasa benim gayri kimim var?
    İnsanın olabileceği boyuta engel olan ne kadar unsur varsa ben buna öfke duyuyorum.!
    Hayatımdan gitmeyi tercih edenler için dönüş seferleri sonsuza dek iptal edilmiştir.
    Seveceksen, yalnız kaldığında aklına geleni değil, hiç aklından çıkmayanı seveceksin.
    Bir tek insanın bize ‘iyi ki varsın’ demesi, var olduğumuz için mutlu olmamızı sağlar.
    Sessizlikten yaratmışsa evreni yaradan; seslerden sessizlikler yaratmaktır yaratıcılık.
    Aşk; kelime değil bir cümledir. Kurmak içinse, özneyle yüklem değil, iki yürek gerekir.
    Belki de insan sevmeyi bilmediğinden değil, sevgisine layık biri olmadığından yalnızdır.
    Keşke tanışmamıza hiç fırsat olmasaydı , ve seni hayatıma şeker misali karıştırmasaydım.
    Güle sormuşlar: Neden dikenlisin? – Beni yalandan değil gerçekten seven tutabilsin diye!
    Yeter bee! İstemiyorum artık kimseyi yanımda. Her gelen biraz daha acıtıp gidiyor nasılsa.
    Kimileri ‘seviyorum’ der, çünkü ezberlemiştir. Kimileri diyemez, çünkü gerçekten sevmiştir.
    Yalnızım. Çünkü herhangi biriyle değil, beklediğime değecek kişiyle devam etmeliyim bu yola.
    Yüreğinde aşk olmadan geçen hergün kayıpmış, aşk peşinden neden yalinayak koştuğunu anladım.
    Kan yasası bu insanın: üzümden şarap yapacaksın, çakmak taşından ateş, ve öpücüklerden insan!
    Gül benizli isyanım! Ekşi çıktıkça kanım, arta durdu bicanım. Ben ölsem ölsem bile dipdiri o.
    Bilmelisin ki . Yüreğiniz ne kadar kan ağlarsa ağlasın dünya sizin için dönmesini durdurmuyor.
    Seni seviyorum demek değil ki marifet, önemli olan o kelimenin tüm sorumluluklarını alabilmek.
    Memnun olan yok hayatından! Kiminle konuşsam aynı şey. Her şeyi, herkesi bırakıp gitme isteği.
    Dört tarafı hüzünle çevrili yara parçasına aşk denirmiş. Yüreğimin coğrafyasına düşünce anladım.
    Hem ben sana bir şey söyleyeyim mi: Ben aslında seni görmek filan değil, düpedüz seni istiyorum.
    İnsanlarında yan etkileri olabiliyor. Kimileri başını döndürürken. Kimileri mideni bulandırıyor…
    Bir hayli kırgınım. Beni anlamadığın kelimelerin, aslında her şeyi anlatıyor oluşlarına kırgınım.
    Sen, seni seveni görmeyecek kadar körsen, o da sana sevgisini söylemeyecek kadar gururludur işte.
    Gitmek istiyorsa, bırakacaksın. Gitsin! Aklı seninle olmayanın bedeni yanında olsun ister misin?
    Yoksul düşmezdi yıllanmış şarap tadındaki şiirler böylesine, kulağına okunacak biri olsaydı eğer.
    Bu gül bir şeyin anısı olacak ama neydi unuttum. Kimbilir belki de sabah sabah yeniden açan umudun.
    Düşlere bile kar yağmazdı hiçbir zaman, meydan savaşlarında korkular, aşkı ağır yaralamasaydı eğer.
    Biri sana git dediğinde, kalmak istiyorum’ diyebilmekmiş sevmek git dediklerinde gittiğimde anladım.
    Gitmek gerekir bazen. Fazla yormadan, daha çok bıktırmadan. Eğer vaktiyse ardına bile dönüp bakmadan.
    Rengi bile solardı düşlerdeki saçların zamanla, tanımsız kokuları yastıklara yapışıp kalmasaydı eğer.
    Dilekçeyim masalar odalar arasında, yürek değil, sol yanımda on altı kuruşluk pul, usulsüzüm yolsuzum.
    Anılarda kalırdı belki de zamanla ince bel, namussuz çay bile ince belli bardaktan verilmeseydi eğer.
    Bir insanı herhangi biri kırabilir; ama bir tek en çok sevdiği acıtabilirmiş. Çok acıttığında anladım.
    Bir deniz anasıdır umut taa suların ortasında, açılır kapanır, açılır kapanır, kapanır kapanır açılır.
    Gün gelir bu işe bu millet de şaşar, tam kurşun işlemez deminde karanlığın, bir ateş böceğidir başlar.
    Hayattan aldığım en büyük ders: sevgisiyle karşında sapasağlam duramayan birine, asla yaslanmayacaksın.
    Her şeyin kadar değil, değeri kadar seveceksin. Çünkü beklentin ne kadar çok olursa, o kadar kırılırsın.
    Bilinmedik bir hüzün var içimde, bir gariplik. Anladım ki, ya ben fazlayım bu şehirde ya da biri eksik.
    Böyle kısraga bindim ki kanser; dörtnala gidiyoruz, gidiyoruz yapraklarla, ağaçlarla nazım’ın ormanına.
    Biz şenlen yatmıyoruz ki, yaşamıyoruz da; hep yarışıyoruz, sen mi ben mi? Önce kim ölümü öldürecek diye.
    Sen gittikten sonra yalnız kalacağım. Yalnız kalmaktan korkmuyorum da, ya canım ellerini tutmak isterse.
    Ağlayanı güldürebilmek, ağlayanla ağlamaktan daha değerliymiş, gözyaşımı kahkahaya çevirdiğinde anladım.
    Anladım ki aşk; her iki tarafı da mağdur eden, yürekte izinsiz gösteri yapan mutluluk karşıtı bir eylem.
    Hani bazı şehirler vardır ya; saat 10′dan sonra kimsecikler olmaz… İşte sen’den sonrası, on’dan sonrası!
    Toprak gibi olmalısın. Ezildikçe sertleşmelisin! Seni ezenler sana muhtaç kalmalı ! Hayatı sende bulmalı.
    Ömür dediğin üç gündür; dün geldi geçti, yarın meçhuldür. O halde ömür dediğin bir gündür; o da bugündür.
    Görmedikçe gördüğün bu mucizeleri, görmedikçe senin gözlerinle evreni, göremiyorum ki dünya gözüyle seni.
    Gitmek unutmak değildir sen bunu çok iyi biliyorsun. Aklımda gözlerin varken, sen buna gitmek mi diyosun?
    Özür dilemek değil affet beni diye haykırmak istemekmiş pişman olmak. Gerçekten pişman olduğumda anladım.
    Yaşamayı bu soğumuş cehennemde, ölü bir dost gibi içim titreyerek değil sade, yaşamayı yaşamak istiyorum!
    Yaşadıklarını kâr sayma: yaşadığın kadar yakınsın sonuna; ne kadar yaşarsan yasa, sevdiğin kadardır ömrün.
    Kahvaltıdan da önce sigaraya sarılmak şart olmazdı belki de, dev bir özlem dalgası meydan okumasaydı eğer.
    Çabuk unutulurdu ıslak bir öpücüğün yakıcı tadı belki de, kalp, göğüs kafesine o kadar yüklenmeseydi eğer.
    İçin yanarken üşümek, yüreğin kan ağlarken gülmek, özleyip de sevdiğini görememek. İşte aşk bu olsa gerek !
    Gözler ve sözler ikisi de bir şeyleri gizler. Sözler ne kadar inkâr etse de gözler her şeyi bir bir söyler.
    Kim bilir belki komünistlerin ölseler bile kahrolmadıklarını gördüklerinden ötürü, gazaba geldi saldırdılar!
    Bazen kırdım, çoğu kez kırıldım; ama ben hiç kimseyi kaybetmedim, sadece zamanı gelince vazgeçmesini bildim.
    Ne kadar güzel geçti bütün yaz, geceler küçük bahçede, sen zambaklar kadar beyaz, bense yasak bir düşüncede.
    Tabaklarda kalan son kırıntılar gibiydi sana olan sevgim. Sen beni hep bıraktın; bense hep arkandan ağladım.
    Hayat şartları bizi ne kadar ciddi görünmeye zorlasa da hepimiz çılgınlıklarımızı paylaşacak birini arıyoruz.
    Tek başına ayakta durabilecek kadar güçlüysen, yanında tutanlar varmış, neden hiç yalnız kalmadığını anladım.
    Benim öfkem gecelerin beyidir, kalkar bi tek çocuk ağlasa! İşte bak bu anasız yasa, kanuni’nin değil bizimdir.
    Aşk, sabahlara kadar uyumamak değildi aslında. Her sabah uyandığında, yaşamaktan önce onun gelmesiydi aklına.!
    Bazen dur demek yetmez gidenin arkasından! Giden mecbursa gitmeye ve sen mecbursan kalmaya hiç bir söz yetmez.
    Aşkta kimsenin kimseden farkı yok. “sadece biri daha iyi yalan söyler, biri dah.a iyi oynar oyununu. Hepsi bu !
    Her yürek sevebilseydi eğer ayrılık hiç olmazdı. Her seven yürekli olsaydı zaten ‘aşk’ bu kadar basit olmazdı !
    Milyonlarca yıldır süren ve milyarlarla süründüren insanlığı, bu babaerkil düzen gidip anababakıl düzen gelmeli.
    Eğer çok konuşmak faydalı olsaydı, Allah iki ağız, bir kulak verirdi. Onun için, çok dinleyip az konuşmak gerek.
    Ben gidiyorum dediğimde, ‘gitme’ diyen birini değil, ben de geliyorum, yalnız gidemezsin! Diyen birini istiyorum.
    Bazen her şeyi unutup sadece sımsıkı sarılmak istersin; ama bir şey hep engel olur. Nedir o biliyor musun? Gurur.
    Düzen bu: kadın ağlar, erkek bakar. Kadın duyar, erkek duymaz. Kadın sorar, erkek susar. Kadın gider, erkek içer.
    Ölürcesine isteyen beklemez sadece umut edermiş bir gün affedilmeyi beni affetmeni ölürcesine istediğimde anladım.
    Gidene söylenecek söz yok, sevse zaten gitmezdi; ama gelene de pek sevinmemek gerek, çünkü o da başkasından geldi.
    Ah be dünya sen dönüyorsun onu anladık da bu insanlar senden daha hızlı dönüyor hemde ortada hiçbir yörünge yokken.
    O kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler, arkalarında doldurulması mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer.
    Bağlanmayacaksın bir şeye, öyle koru körüne. ‘O olmazsa yaşayamam’ demeyeceksin, demeyeceksin işte. Yaşarsın çünkü.
    Uykusuzluklar yıkıp geçmezdi, kısacık kestirmelerin ardından, dokunulası ipek ten bir o kadar uzakta olmasaydı eğer.
    Çok sahiplenmeden seveceksin mesela. Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi, hemde hep senin kalacakmış gibi.
    Sevgili dediğin koluna değil, yüreğine yakışmalı. Ve öyle gelip geçici bir heves değil, sonsuza dek nefesin olmalı !
    Her şeyin sıradanlaştığı bir dünyada bazen kaybetmek en doğru seçimdir. Ve o dünyada en yerinde tercih; vazgeçiştir!
    Seninle olmanın en romantik yani ne biliyor musun? Sensiz gecelerde sana söyleyemediklerimi yıldızlara aya anlatmak.
    Ülke bölünsün istiyorum: yandaş, yalaka ve yavşaklar bir tarafa. Onurlu, şerefli, üreten emekçi insanlar bir tarafa.
    Aşkları da ayakkabılarınız kadar itinayla seçmezseniz, tıpkı ayağınızda olduğu gibi yüreğinizde de nasır oluşabilir.
    Çok çalıştım gitmeye de kalmaya da. İkiside aynı acı, ikiside rezil. Daha önce de gitmiştim ama böyle kalarak değil !
    Geldiğin kadar değil, göründüğün kadar mutlusun. Ve sakin unutma; gittiğin kadar değil, hakettiğin kadar unutulursun.
    Sen değildin görüş günü telorguden görünen, boncuklarla işlediğim sûretindi o senin; gölgenin güneşe nisbeti, leylim.
    Fukara bir midyeden başlayan deniz, nasıl da büyüdü mavi oldu. Oturmuş yere hanım hanımcık, ölümün ayaklarını yıkıyor.
    İnsana en çok ne koyar bilir misin? Yanyana oturduğun halde, ona hiçbir zaman ‘seni seviyorum.’ diyemeyeceğini bilmek.
    Öyle parçalandım ki ömrümde. Sevgi ile öfke arasında. Sevgimi öfke vurdu, öfkemi sevgi kaçırdı, içim parçalandı arada.
    Sen kasırgalara dayanmışsın, rüzgârla mı yıkılacaksın.! Başka çaren yok yüreğim, dosta düşmana karşı ayakta kalacaksın.
    Öyle bir seveceksin ki, yüreğinden kimse ayıramayacak. Ve öyle birini seveceksin ki, seni gözleriyle bile aldatmayacak.
    Öyle herkesi sevmeyeceksin. Seviyorum’ demeyeceksin ! Seni seviyorum’ diyebilmek için gerekirse bir ömür bekleyeceksin.
    Sebepsiz sevmektir aşk, nedeni olmadan bağlanmak birine. Hatta sarılamamaktır utançtan, çünkü utanmaktır sevmek aslında.
    İçeriden ve dışarıdan geliyorlar, kimisi böyle ölü, kimisi dipdiri. Dışardan ve içerden geliyorlar umudumuzun çocukları.
    Bu kızmış taşlar,demirler ve dikenli teller arasında, sevgilim, böylesine bir umut çiçeği çorak gözlerimde açan hayalin.
    Seninle olmanın en güzel yanı ne biliyor musun? Elin elime değmeden avuçlarımı terleten sıcaklığını taa içimde hissetmek.
    Galiba yoruldum. Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar… Kendimi her kaybettiğimde, seni de kaybediyor olmaktan yoruldum.
    Ve gurur, kaybedenlerin, acizlerin maskesiymiş, sevgi dolu yüreklerin gururu olmazmış, yüreğimde sevgi bulduğumda anladım.
    Boş boş seviyorum demekle olmaz; göstereceksin sevdiğini, hissettireceksin. Yapamıyor musun ! O zaman yoldan çekileceksin.
    Sevmek seviyorum demek değil,yüreğinde hissetmektir.ve aşk yanında olanı sevmek değil, bazen gelmeyecek birini beklemektir.
    Hayatına girmek isteyene, tam zamanında açmalısın kapını ! Ve tam zamanında çıkarmalısın, sevginden şımarmaya başlayanları.
    Ne kadar zordur aslında sevipte seviyorum diyememek. Görüp görmemezlikten gelmek, yaşadığını bilipte benim için öldü demek.
    Bugün bu kuburda kokuşsam da yarın, çiçek dağlarında seyirtecek seyrim, değil mi ki burnumda tüten toprak kokusudur devrim!
    Değişmek zor; ama bazen aynı adam olmak daha zor. Hayat öyle yüklenir ki; ne kalmak istersin, ne gitmek. O durumdayım işte.
    Birini seveceksen, onu herşeyinle sevme. Çünkü bittiğinde; onu unutamamana değil, unutamayacak kadar çok sevdiğine yanarsın.
    Ülkenin, farklı şehirleriydik. Ben sürgün yeri, sen başkent. İlk isyan hep sende başlardı. Cezasını çekmek hep bana kalırdı.
    Uslu ayaklarla başlamış yolculuk yürünmez öyle, bazen durulur,ve iner erenler katına yorgunluk; kapanır sükun üzre kitaplar.
    Hayat o kadar acımasız ki; bazen doğru olanı yapmak için en çok istediklerimizden vazgeçmemiz gerekir. Hayallerimizden bile.
    Küçükken annem, yerde ekmek görünce: yükseğe köy kuşlar yer derdi. Sevdiklerimizi hep yüksekte tuttuk, acaba kuşlar mı yedi?
    Devrimcilik gibi şairlik de inen darbeyi duyabilmektir, kaslarının liflerinde: ister copların darbesi olsun, ister bilincin.
    Şişede durduğu gibi durmaz ki kafir,tutar insana insanları sevdirir,kimi de tutamağı tutar,tutar insanı insanlardan bezdirir.
    Ne geçmişe saplanıp kalacaksın, ne geleceğin düşlerini kuracaksın. Ömür dediğin şu andır onu da hakettiğin gibi yaşayacaksın.
    Anne karnına sigarken dünyaya neden sığamadığını ve sonunda bir metrekarelik yere sığmak zorunda kalacağını farketmeli insan.
    Bilir misin ne zordur severek yaşamak. Ona benimsin deyip sarılamamak. Ne zordur hep yakın hissedip aslında ondan uzak olmak.
    Kendi elinle kazdığın kuyuya, aşk, ufacık bir taş atmaktır. Gürültüsü büyüyünce sessizliğin, marifet, yosunlar gibi susmaktır.
    Haykıracaksın ama isyan etmeyeceksin. Ağlayacaksın ama belli etmeyeceksin. Onsuz kalacaksın belki; ama asla vazgeçmeyeceksin .
    Bi hayli kırgınım. Kime olduğunu, neden olduğunu bilmeden. Belki hayata, belki kendime, belkide dilimden düşmeyen keşke’lere .
    Ne sahip olduğundur hayat, ne de umdukların bunca zaman. Yüreğin kadardır hayat! ‘Seviliyorsan renkli, seviyorsan siyah beyaz.
    Bir insana zorla sevdiremezsin kendini, bana güven diyemezsin. O bunu hissetmiyorsa, tek bir söz söyleyebilirsin: sen bilirsin.
    Git demek kolay ama gittikten sonra üzüleceksin. “eğer git diyebilecek kadar güçlüysen, hoşçakal deyip susmasını da bileceksin.
    Gerçekten seviyorsan hiçbiseyi mazeret etmeyeceksin. Gerçekten seviyorsan eğer sonuna’ kadar değil, ‘sonsuza’ kadar seveceksin.
    Bazen zordur dönmek yada herşeyi unutup gitmek. Anladım ki insanı en acıtan şey; sevilmediğini bildiği halde delicesine sevmek.
    Öyle sevmelisin ki beni; bırakıp giderken hayatı, sadece mutluluk olmalı yüzümüzde. Birbirimizi sevmenin gururu olmalı herşeyde.
    Hani iftar vaktine yakın susar ya insan,yokluğun o denli yakıyor beni.şöyle ne. Zaman okunur bu ezan, bir yudum su gibi özledim.
    Acılara bakıp da küsme sevdalara, gavura kızıp da oruç bozulmaz. Şok at kafandan acabaları, kemik aynı yerden iki defa kırılmaz.
    Uğruna bir şeylerden vazgeçeceğin insanı bulmak kolay; ama hiçbir şeyden vazgeçmek zorunda kalmayacağın insanı bulmak asıl olay.
    Kimine göre pişmanlık , kimine göre yanlışlık . Sen ne dersen de , dünya öyle bir yer ki ; her güzelliğin sonu sadece yalnızlık.
    Dünya öküzün boynuzlarında dururmuş,her kıpırdayısında deprem olurmuş.oysa dünya,halkların omzu üstünde durur,kıpırdasın da gör.
    Şişede durduğu gibi durmaz ki kâfir, tutar insana insanları sevdirir, kimi de tutamağı tutar, tutar insanı insanlardan bezdirir.
    Artık başka biri alacak yerimi. Ve biliyorum zamanla unutacaksın beni, ama son kez düşün sevebilir mi seni, benim sevdiğim gibi?
    Ölüm tarafından asla asimile edilmemiş bir yurttaşınız olarak, dayanıyorum dayanışma kapınıza, ‘yaşasın özgürlük’ diye haykırarak.
    Can yücel’e sormuşlar; neden hep babanıza şiir yazıyorsunuz? Üstad vermiş cevabını ; anneme olan sevgimi yazacak kadar şair değilim.
    Biliyorum suçluyum ve razıyım cezama. Çalmadım öldürmedim, ama daha kötüsünü yaptım. “ne yaptım biliyor musunuz? Tuttum insanları sevdim.
    Biriyle dalaştığımızda tek başardığımız onun bize daha çok zarar vermesini sağlamaktır. Öğrendik ki. Her yarayı saran zaman değil sevgidir.
    Sen şimdi yazdığım şiirleri kendi üstüne alınıyorsun değil mi sevgili? Sana kafiyeli cümleler fazla gelir! Satır aralarındaki boşluklarda oyala kendini.
    Seninle olmanın en kötü yani ne biliyor musun? Seni seviyorum’ sözcüğü dilimin ucunu ısırırken her konuşmamızda boş yere saatlerce havadan sudan söz etmek.
    Yаhu, nedir bu bendeki esrаrlı ısrаr? Aynı rüyаyа dаlаrmış gibi tekrаr tekrаr, yüzyıllаrdır seni her gördüğümde çıplаk, yeşeren gözlerimden düşer oluyor bir yаprаk.
    Evet sevgili, kim özlerdi аvuç içlerinin ter kokusunu, kim uzаnmаk isterdi ince pаrmаklаrınа, mаzilerinde görkemli bir yаşаnmışlığа tаnıklık etmiş olmаsаlаrdı eğer!!
    Hа gözlerinle müezzini аrаmışsın boş şerefede hа аnkаrа’dаki mаdаrа yöneticileri! Onlаr dа bulmuşlаr birer аmerikаn mikrofonu oturduklаrı yerden okuyorlаr ezаnlаrını.
    En uzаk mesаfe ne аfrikа’dır, ne çin, ne hindistаn, ne seyyаreler ne de geceleri. lşıldаyаn yıldızlаr . En uzаk mesаfe iki kаfа аrаsındаki mesаfedir birbirini аnlаmаyаn.
    Nаsıl ki delik bir аyаkkаbıyı tаmir ettirdiğinizde, yаlnızcа bir miktаr ömrünü uzаtmış olursаnız; delik bir аşkı onаrmаyа kаlkıştığınızdа dа, аslа eskisi gibi olmаyаcаktır.
    Unutmа! Bir gün kаldığın yerden bаşlаyаcаksın biri seni bulаcаk. Önce korkаcаksın eski аcılаrа yаkаlаnmаktаn birаz ürkeceksin. Ne kаdаr dirensen de nаfile insаnsın sonuçtа seveceksin.
    Sаnа ihtiyаcım vаr, gel ! Diyebilmekmiş güçlü olmаk, sаnа ‘git’ dediğimde аnlаdım. Biri sаnа git dediğinde “kаlmаk istiyorum” diyebilmekmiş sevmek, “git” dediklerinde gittiğimde аnlаdım .
    Tekliyor işte çаğın çаrkınа okuyаn çаrk ve durdu muydu birgün bu kör, аvаrа kаsnаk bir zincir yitirenler bir dünyа kаzаnаcаk sen de o dünyаdаnsın sınıfın bil sаfа gel hаvа döndü işçiden, işçiden esiyor yel.
    Asıl eksiklik, eksik olduğumuzu düşünmekti. Asıl eksiklik, çаreyi bаşkаsındа аrаmаktı. Hаyаtın mаtemаtiği fаrklı; iki yаrımı toplаyıncа bir etmiyor. İnsаn tek bаşınа mutsuzsа bаşkа biriyle de mutlu olаmıyor.
    Cаn Yücel e sorаrlаr; “Neden hep bаbаnızа olаn sevginizi аnlаtаn şiirler yаzıyorsunuz dа, аnnenize olаn sevginizi аnlаtаn şiirler yаzmıyorsunuz?” Cаn Yücel cevаp verir; “ Anneme olаn sevgimi аnlаtаcаk kаdаr şаir değilim.
    Gittin mi büyük gideceksin ! Ayrılık bile gurur duyаcаk seninle. Gittin mi аyаklаrın onun yаkınındаn bile geçmeyecek. Gölgen bile kаlmаyаcаk аrdındа. Gittin mi onurunlа gideceksin; “hаklıysаn gidecek, gitmişsen dönmeyeceksin
    Devamını Oku »

    Paulo Coelho Sözleri, Ünlü Paulo Coelho Sözleri


    KATEGORİLER : , , YORUM: 0
    Birbirinden Çok Güzel Paulo Coelho Sözleri,Ünlü Paulo Coelho Mesajları, Anlamlı Paulo Coelho Sözleri, Paulo Coelho Aşk Sözleri, Kaliteli Paulo Coelho Sözleri, Paulo Coelho Sözleri Ve Alıntıları,Facebook Paulo Coelho Sözleri, Whatsapp Paulo Coelho Durum Yazıları, En Güzel Paulo Coelho Kısa Sözleri yer alıyor.


    Yüreğin neredeyse hazinen de oradadır.
    Hayatı ilginç kılan hayallerin gerçekleşme ihtimalidir.
    Görmezden gelinen her lütuf lanete dönüşür.
    Cesur olun risk alın. Tecrübenin yerini hiçbir şey alamaz.
    Güzellik insanoğlunun en büyük ayartıcısıdır.
    Sen kendini nasıl görürsen diğer insanlar da öyle görürler.
    Zamanını satabilirsin ama geri satın alamazsın.
    Çalışmalarımızın ödülü ne aldığımız değil ne olduğumuzdur.
    En kusursuz cinayet yaşama sevincini öldürmektir.
    Tekne limanda güvendedir. Ama teknenin amacı bu değildir.
    Hayatın sırrı oysa yedi kere düşüp sekiz kere kalmaktı.
    Başkalarını memnun etmek için yaşarsan herkes seni sever kendin hariç.
    Aşk biri gelip ona anlam yükleyene dek sadece bir kelimedir.
    Aşk tuzaktır. Karşımıza çıktığında sadece ışığını görürüz gölgelerini değil.
    Tanrıyı bilen tarif etmeye yeltenmez tarif eden Tanrıyı bilemez.
    Elveda diyecek kadar cesursan hayat seni yeni bir merhaba ile ödüllendirir.
    Sadece güneşli günlerde yürürseniz hedefinize asla varamazsınız.
    Bir dağın yüksek olup olmadığını anlaman için o dağa tırmanman gerekmez.
    Hiç yenilmemiş insanlar vardır. Onlar hiç savaşmamış olanlardır.
    Yazarlık topluluk içerisinde soyunmanın toplumca yadırganmayan formudur.
    En iyisini sonraya saklamayın. Yarının ne getireceğini bilemezsiniz.
    Aşk bizi cennete veya cehenneme götürebilir ama ne olursa olsun bir yerlere götürür.
    Bir hayali gerçekleştirmeyi imkansız kılan tek şey vardır başarısızlık korkusu.
    Başkalarının ne düşündüğü önemli değil çünkü her halükarda yine aynısını düşünecekler.
    Kabul ediyorum! En büyük hatam yüzüme gülen herkesi kendim gibi sanmamdı.
    Açıklama yapmakla zaman kaybetmeyin çünkü insanlar sadece duymak istediklerini duyarlar.
    Hayat eskiden beri harekete geçmek için doğru anı bekleme meselesi olmuştur.
    Yalnız içinde bulunduğun anı yaşamaya çalış. Eskiyi anımsamak bizden daha yaşlılara özgüdür.
    Birinin gözünün içine bakarken hiç kimse yalan söyleyemez hiçbir şeyi gizleyemez.
    Eğer elinizde olmayan şeyleri vaat etmeye başlarsanız onları elde etme hevesinizi kaybedersiniz
    Beklemek acı verir. Unutmak acı verir. Ama en büyük acıyı hangisini yapmak lazım bilememek verir.
    Yalan söyleyip birini gülümsetmektense gerçeği söyleyip birini ağlatmak daha iyidir.
    Bazen insanlar kabahatli olduklarını kabullendikleri için değil sadece karşıdaki sussun diye özür dilerler.
    Düşman elinde kılıcıyla karşısında duran değil arkasında hançeri saklayıp yanında durandır.
    Bir şey bir insanın başına bir kez gelirse ikincisi olmaz ama iki defa gelmişse muhakkak üçüncüsü de olacaktır.
    Değişim ancak ve ancak yapmaya alışık olduğumuz her şeyin aksini yaptığımızda gerçekleşir.
    Kıskanç insanlardan nefret etmeyin. Sadece onlardan daha iyi olduğunuzu düşündükleri için kıskanıyorlar.
    Bir kez olan her şey hiçbir zaman tekrar olamaz. Ama iki kez olan her şey kesinlikle üçüncü kez olacaktır.
    Birinin gerçek yüzünü görmek istiyorsan kendisine hiçbir iyiliği dokunmayan birisine nasıl davrandığına bak.
    Bir ilişkide güvensizlik varsa orda ki sevgi yalandır. Ve güvenilmek sevilmekten daha büyük bir iltifattır.
    İnsan fırsatların gelmesini bekler fırsatlar da insanın gelmesini. Fırsatlar bekler insanlar bekler: Kazanan hep mazeret olur.
    Hayatın insanın iradesini test etmek için pek çok yolu vardır bazen hiçbir şey olmaz ya da her şey birden olur.
    Acı çekmemek için aşkı reddetmek gerekiyordu. Bu da hayattaki kötülükleri görmemek için kendi gözlerini çıkarmak gibi bir şeydi.
    Biz insanların iki sorunu var birincisi ne zaman başlamak gerektiğini ikincisi ise ne zaman duracağını bilememek.
    Başkalarına evet derken kendinize hayır demediğinizden emin olun. Zaman öldürmek yerine bir şeyler yapın. Çünkü zaman sizi öldürüyor.
    Aslında bütün kadınlar tatlı sözleri sever ama iltifatların yalan mı gerçek mi olduğunu anlayacak kadar da zekiler.
    Ok ancak geri çekerek atılır. Hayat seni zorluklarla geri çekiyorsa seni daha büyük bir şeye fırlatacağı içindir. Nişan almaya devam et.
    Bir gün kalkacaksınız ve hep hayal ettiğiniz şeyleri yapmaya vakit kalmamış olacak. Şimdi tam zamanı. Harekete geçin.
    Ama unutma ki yüreğin hazinenin bulunduğu yerdedir. Ve çıktığın yolda keşfettiğin şeyin bir anlamı olması için hazineni mutlaka bulmak zorundasın.
    Affet ama asla unutma yoksa tekrar yaralanırsın. Affetmek bakış açını değiştirir unutmak ise aldığın dersi kaybettirir.
    Yüreğini dinlemek zorundasın çünkü onu susturmayı hiçbir zaman başaramazsın. Hatta onu dinlemiyormuş gibi yapsan da o gene oradadır göğsündedir hayat ve dünya hakkında ne düşündüğünü sana tekrarlamayı sürdürecektir. Hiç kimse kendi yüreğinden kaçamaz. Bu nedenle en iyisi onun söylediklerini dinlemek. Düşlerinin peşinde olduğu sürece hiçbir yürek kesinlikle acı çekmez.
    Özgürlük buydu işte: Kalbinin istediği şeyi hissetmek ve bunu başkalarının düşüncelerine bağlı olmadan yapmak. Özgürdü çünkü aşk insanı özgür kılıyordu.
    Devamını Oku »

    Zata Sözleri, Ünlü Zata Sözleri


    KATEGORİLER : , , YORUM: 0
    Burada Çok Güzel Zata Sözleri,Ünlü Zata Mesajları, Anlamlı Zata Sözleri, Zata Aşk Sözleri, Kaliteli Zata Sözleri, Zata Sözleri Ve Alıntıları,Facebook Zata Sözleri, Whatsapp Zata Durum Yazıları, En Güzel Zata Sözleri yer alıyor.


    Yazar olan kâğıda, bilge olan insana yazar.
    Cümleyi adabıyla kurmayanın, edebi sorgulanır.
    Asıl sınav, doğrudan sonraki adımla başlar.
    Kendine de yalancıydı. Ama vicdan, yalan dinlemez.
    Seni dinlemeyen kulağın diline de güvenme.
    Adımların, sen hangi yolu seçersen o yönü adımlar.
    Vicdanla başla, aklınla ilerle. Hata yapmazsın.
    Yokluğun verdiği güvensizliklerdir korkuları yaşatan.
    İyilere ağlar, kötülere güler, cahillere acırım.
    Su, yolunu bulur ama buhar olma ihtimalini de unutma.
    Adalet yoksa kuralları koyan kuralsızlar vardır.
    Benim derdim cahilin kulağıyla değil, dinlediği ağızlarla.
    Unutma; dost seninle yürür, düşman gölgenle.
    Kılavuzu kendi olmayanın yolculuğu, çıkmaz sokakta biter.
    Cevapsız bıraktığın her soru, aptallığa kaçıştır.
    Birileri barışçıl olmalı. Çünkü dünya, kavgacı cahillerle dolu.
    Benciller, acıyı yaşamadan anlamazlar dostum.
    Unutma; martının doymak için, balıktan başka şansı yoktur.
    Nereden başlarsan başla, daima bir eksik vardır.
    Herkes biraz yalnızdır. O yalnızlık, kimini küçültür, kimini büyütür.
    Huzursuzluk, sindiremediklerinle yaşamak zorunda kalmaktır.
    Doğa senden sadece özünden beslenmeni bekler, düzeninden değil.
    Geleceğin hesaplarını iyi yap ki, bugünün krizleri geçmiş olsun.
    Yaşamadığın tarihi tartışma. Çünkü geçmişin gerçeğini, yaşayanlar bilir.
    Hedef olmaktan kurtulmalısın. Çünkü avcıya, atacak ok bitmez.
    Heyecanı ve kaybetme korkusunu yaşadığın süredir, aşkla olan temasın.
    Yaşadığını zannettiğin yıllarını düşünme, bugünü de kaybedersin.
    Görgü; önceden görme ile değil, gördüklerini edebinle yaşayarak kazanılır.
    Bölünmenizi istiyorlar. Çünkü yenilmez ordular, birliklerden doğar.
    Herkesin kendi içinde yaşadığı; en az bir cenneti, bir de cehennemi olmalıdır.
    Bırakırsan kendini dalgalara; ya kayalara çarparsın ya da su alır batarsın.
    Hayat seni sadece aklı, zekayı, vicdanı ve empatiyi doğru kullandığında mutlu eder.
    Sarhoşken ayık olmayı, ayıkken de sarhoş olmayı öğrendiğinde adam olursun.
    Sadece ruhsal bulantılar kusarak geçmez. Ruhundaki bulantıları, mantıkla arıtmalısın.
    Söyleyecek sözün kalmadığında dinle. Çünkü dinlerken de kendinle söyleşirsin.
    Fazlaca anlam çokluğu varken, neden anlamsız yaşar ki insan. Nedeni, sendeki nedensizliktir.
    Hayattan zevk alamıyorsanız, en büyük kalabalıklarda dahi yalnızsınız demektir.
    Her şeyini kaybedebilirsin ama hislerini asla. Çünkü hisler, sadece seninle veda eder yaşama.
    Kalemi batırdığın mürekkep senin değilse, farkında değilsin ama kocaman bir hiçsin.
    Bilge bir ruh için derin bir kulak, edepli bir dil; ama en önemlisi, adalete teslim olmuş bir akıl şarttır.
    Unutulmuşların, unutulmuş olmalarının nedeni; unutanların, dünyadaki zevklere olan arzularıdır.
    Duygu adamıydım ama duygulara geç kaldım. Duygulara geç kalınca, mantıkla yoluma devam ettim.
    Garip olan da; sen gitmeden o gelmez. Şayet geliyorsa, ya sen çok güçlüsündür ya da o çok güçsüz.
    Sürekli yorulduğumuzu düşünüyoruz. Dinlenebileceğimiz anları, gereksiz düşüncelerle kaybettiğimizi bildiğimiz halde.
    Seçme şansın olmadan başladıkların vardır. Ama yaşadığın sürece, iyiliği seçme şansın daima vardır.
    En az bir şeye bağlanmalısın, bağlandığın her neyse pahalı olmamalı; çünkü yaşam uzun, emek ucuz, hayaller çok pahalı.
    Yapabileceğim her yanlışın ölünceye kadar vicdanımı hasta edeceğinden eminim. Unutma; hatalar istemeyerek, yanlışlar ise bilerek yapılır.
    Devamını Oku »

    Mevlana Sözleri, Ünlü Hz Mevlana Sözleri


    KATEGORİLER : , , YORUM: 0
    Ünlü Mevlana Sözleri sayfamıza hşgeldiniz. En Güzel Mevlana Nasihat Sözleri,Mevlana Mesajları, Anlamlı Mevlana Nasihat Sözleri, Kısa Mevlana Sözleri, Öğüt Veren Mevlana Sözleri, Aşk Anlatan Mevlana Sözleri,Dini Mevlana Sözleri, Face Mevlana Durum Sözleri, En Doğru Mevlana Kaliteli Sözleri, Hz  Mevlana Sözleri  paylaş...


    Her şey, neye layıksa ona dönüşür.
    Aşk her şeydedir ama hiçbir şeyde görünmez!
    Bozuk olunca maya, ne ar tanır ne de haya!
    Dua kapı çalmaktır. Gerisine karışmak haddi aşmaktır
    Aşksız olma ki ölü olmayasın. Aşkta öl ki diri kalasın.
    Bir şeyi bulunmadığı yerde aramak onu aramamak demektir.
    Öğüt verecek insana değil örnek olacak insana ihtiyaç var.
    İnsanın hammaddesi topraktır ama fazla suladın mı çamurlaşır.
    Cahil insan gülün güzelliğini görmez. Gider dikenine ctakılır.
    Ömründen nasibin kendini sevgiliden mesut bulduğun andan ibarettir.
    Açlık ilaçların padişahıdır. Hekimler niye perhiz verir düşünsene.
    Ben hiç dilek tutmadım, hep dua ettim. Ömrüm ömrüme nasip olsun diye!
    Ey can! Güneş herkesin üzerine eşit doğar ama gül başka leş başka kokar.
    Sesini değil sözünü yükselt! Yağmurlardır yaprakları büyüten gök gürültüleri değil.
    Aşk-ı zikretmek için söz dudağa gelmeden önce cemre gibi yüreğe düşmelidir.
    Yarın yaparım yarın yaparım deme! Bugün de dünün yarınıydı ne yapabildin?
    Aşıkların gönüllerinin yanışıyla gözyaşları olmasaydı dünyada su da olmazdı ateş de.
    Kim demiş gül yaşar dikenin himayesinde? Dikenin itibarı ancak gül sayesinde.
    İman nedir? Diye akıldan sordum; akıl kalbimin kulağına söyleyerek iman: ‘edeptir’ dedi.
    İnsan gözdür görüştür gerisi ettir. İnsanın gözü neyi görüyorsa değeri o kadardır.
    Allah (c.c) üstünlük bakımından (Allah için dökülen) gözyaşını şehitlerin kanı ile eşit tuttu.
    Aşk davaya benzer cefa çekmek de şahide. Şahidin yoksa davayı kazanamazsın ki!
    Ben insanların ayıplarını gören gözlerimi kör ettim. Sen de onlara benim gibi iyi gözle bak.
    Sesini değil sözünü yükselt! Yağmurlardır yaprakları büyüten gök gürültüleri değil.
    Ölümümüzden sonra mezarımızı yerde aramayınız. Bizim mezarımız ariflerin gönüllerindedir.
    Kapı açılır, sen yeter ki vurmayı bil! Ne zaman bilemem. Yeter ki o kapıda durmayı bil!
    Aklım kalbime; “İman nedir?” diye sordu: Kalbim ise aklımın kulağına eğilerek; “İman edeptir.” dedi.
    Eğriyi kendinde arayan doğruyu kalbinde bulur. Aşkına emekle yürüyen dermanı derdinde görür.
    Sen uzattığın elini tutmayan ele mi dargınsın tutmayacak bir ele uzattığın için kendine mi kızgınsın.
    Akıllılar önceden ağlarlar; bilgisizlerse işin sonunda başlarını vururlar. İşin başında sonunu gör de ceza gününde pişman olma.
    Hayat sana arka arkaya dikenleri gösteriyorsa sakın üzülme aksine sevin. Çünkü çok yakında gülü de gönderecektir.
    Duydum ki gıybetimi yapmışsın, yüzüme söylemekten kaçmışsın. Benim gibi bir acizden korkmuş Allah’tan korkmamışsın.
    Dikenden gül bitiren kışı da bahar haline döndürür. Selviyi hür bir halde yücelten kederi de sevinç haline sokabilir.
    Yalnız kalırsan yalnız olmadığını bil! Dertli isen dermanın olduğunu bil! Hiç bir şeyin sahibiyim deme emanetçi olduğunu bil.
    Üzülme! Çünkü yaradan umudu en çaresiz anlarda yollar. Unutma; yağmurun en şiddetlisi en kara bulutlardan çıkar.
    Derdimi seviyorum biliyorum ki derdimi verende beni seviyor. Seven sevilenin nazını ölçüyor sevilen çekmesinde neylesin?
    Acı su da tatlı su da berraktır. Sakın görünüşe aldanma. Görünüşte herkes insandır ama gerçek insan hal ehli olandır.
    Aslında farkındayım hayatımdaki sahte varlıkların istesem bir anda temizlemesini de bilirim. Ama bunca sahteliğin benim samimiyetime ihtiyacı var.
    Suskunluğum asaletimdendir. Her lafa verecek cevabım var. Lakin bir lafa bakarım laf mı diye, Bir de söyleyene bakarım adam mı diye!
    Haydi şu benlikten kurtul herkesle anlaş herkesle hoş geçin. Sen kendine kaldıkça bir habbesin bir zerresin fakat herkesle birleştin kaynaştın mı bir ummansın bir madensin.
    Uçan kuş yeryüzünde kalsa tasalanır derde düşse ağlayıp inlemeye koyulur. Fakat ev kuşu kümes hayvanı yeryüzünde sevinçle yürür yem toplar neşeyle koşar durur.
    Devamını Oku »

    Bunlarda İlginizi Çekebilir