Yazar olan kâğıda, bilge olan insana yazar.
Cümleyi adabıyla kurmayanın, edebi sorgulanır.
Asıl sınav, doğrudan sonraki adımla başlar.
Kendine de yalancıydı. Ama vicdan, yalan dinlemez.
Seni dinlemeyen kulağın diline de güvenme.
Adımların, sen hangi yolu seçersen o yönü adımlar.
Vicdanla başla, aklınla ilerle. Hata yapmazsın.
Yokluğun verdiği güvensizliklerdir korkuları yaşatan.
İyilere ağlar, kötülere güler, cahillere acırım.
Su, yolunu bulur ama buhar olma ihtimalini de unutma.
Adalet yoksa kuralları koyan kuralsızlar vardır.
Benim derdim cahilin kulağıyla değil, dinlediği ağızlarla.
Unutma; dost seninle yürür, düşman gölgenle.
Kılavuzu kendi olmayanın yolculuğu, çıkmaz sokakta biter.
Cevapsız bıraktığın her soru, aptallığa kaçıştır.
Birileri barışçıl olmalı. Çünkü dünya, kavgacı cahillerle dolu.
Benciller, acıyı yaşamadan anlamazlar dostum.
Unutma; martının doymak için, balıktan başka şansı yoktur.
Nereden başlarsan başla, daima bir eksik vardır.
Herkes biraz yalnızdır. O yalnızlık, kimini küçültür, kimini büyütür.
Huzursuzluk, sindiremediklerinle yaşamak zorunda kalmaktır.
Doğa senden sadece özünden beslenmeni bekler, düzeninden değil.
Geleceğin hesaplarını iyi yap ki, bugünün krizleri geçmiş olsun.
Yaşamadığın tarihi tartışma. Çünkü geçmişin gerçeğini, yaşayanlar bilir.
Hedef olmaktan kurtulmalısın. Çünkü avcıya, atacak ok bitmez.
Heyecanı ve kaybetme korkusunu yaşadığın süredir, aşkla olan temasın.
Yaşadığını zannettiğin yıllarını düşünme, bugünü de kaybedersin.
Görgü; önceden görme ile değil, gördüklerini edebinle yaşayarak kazanılır.
Bölünmenizi istiyorlar. Çünkü yenilmez ordular, birliklerden doğar.
Herkesin kendi içinde yaşadığı; en az bir cenneti, bir de cehennemi olmalıdır.
Bırakırsan kendini dalgalara; ya kayalara çarparsın ya da su alır batarsın.
Hayat seni sadece aklı, zekayı, vicdanı ve empatiyi doğru kullandığında mutlu eder.
Sarhoşken ayık olmayı, ayıkken de sarhoş olmayı öğrendiğinde adam olursun.
Sadece ruhsal bulantılar kusarak geçmez. Ruhundaki bulantıları, mantıkla arıtmalısın.
Söyleyecek sözün kalmadığında dinle. Çünkü dinlerken de kendinle söyleşirsin.
Fazlaca anlam çokluğu varken, neden anlamsız yaşar ki insan. Nedeni, sendeki nedensizliktir.
Hayattan zevk alamıyorsanız, en büyük kalabalıklarda dahi yalnızsınız demektir.
Her şeyini kaybedebilirsin ama hislerini asla. Çünkü hisler, sadece seninle veda eder yaşama.
Kalemi batırdığın mürekkep senin değilse, farkında değilsin ama kocaman bir hiçsin.
Bilge bir ruh için derin bir kulak, edepli bir dil; ama en önemlisi, adalete teslim olmuş bir akıl şarttır.
Unutulmuşların, unutulmuş olmalarının nedeni; unutanların, dünyadaki zevklere olan arzularıdır.
Duygu adamıydım ama duygulara geç kaldım. Duygulara geç kalınca, mantıkla yoluma devam ettim.
Garip olan da; sen gitmeden o gelmez. Şayet geliyorsa, ya sen çok güçlüsündür ya da o çok güçsüz.
Sürekli yorulduğumuzu düşünüyoruz. Dinlenebileceğimiz anları, gereksiz düşüncelerle kaybettiğimizi bildiğimiz halde.
Seçme şansın olmadan başladıkların vardır. Ama yaşadığın sürece, iyiliği seçme şansın daima vardır.
En az bir şeye bağlanmalısın, bağlandığın her neyse pahalı olmamalı; çünkü yaşam uzun, emek ucuz, hayaller çok pahalı.
Yapabileceğim her yanlışın ölünceye kadar vicdanımı hasta edeceğinden eminim. Unutma; hatalar istemeyerek, yanlışlar ise bilerek yapılır.